Günümüzde kuşaklar arası farklar, özellikle Z ve Y kuşağı arasında belirginleşiyor. Her iki kuşağın da hayalleri, öncelikleri ve yaşam tarzları, geçmişteki nesillerden oldukça farklılık gösteriyor. Çeşitli sosyal medya platformları, dijital içerikler ve hızla değişen dünya koşulları, bu nesillerin hayal gücünü ve geleceğe dair beklentilerini şekillendiriyor. Yeni yapılan bir araştırma, Z ve Y kuşağının en büyük hayalini ortaya koyarak bu farkları derinlemesine inceliyor.
Son yıllarda, gençlerin beklenti ve hayallerine dair birçok araştırma gerçekleştirildi. Ancak bu seferki çalışma, dünya genelinde 18-35 yaş aralığındaki Z ve Y kuşağından 10,000'den fazla katılımcı ile yapıldı. Araştırma, gençlerin kariyer hedefleri, yaşam tarzları ve kişisel gelişim istekleri gibi konulara odaklandı. Sonuçlar, bu kuşakların hayallerinin sadece maddi kazançlarla sınırlı olmadığını, daha çok anlam ve tatmin arayışında olduklarını gösteriyor.
Yapılan araştırmanın en dikkat çekici bulgularından biri, Z ve Y kuşağının bireysel gelişime ve anlam arayışına verdikleri önemin artmasıydı. Katılımcıların %70'inden fazlası, “mutlu ve tatmin edici bir hayat yaşamak” hedefini öncelikli hayalleri olarak belirtti. Bu durum, gençlerin kariyerlerinden çok, kendilerini geliştirmeye ve kişisel tatmin sağlamaya daha fazla önem verdiklerini ortaya koyuyor. Hedef olarak görülen kariyer başarıları bile birçok genç için, belirli bir anlam ve katkıda bulunma isteği ile birleşiyor.
Örneğin, Z kuşağı, sosyal medya fenomeni olmanın ötesinde, topluma fayda sağlamak amacıyla projeler geliştirmek adına çaba sarf ediyor. Gençlerden birçok kişinin, çevre sorunları, toplumsal adalet ve sürdürülebilirlik konularına yönelmeleri de bu durumu destekliyor. Gençlerin iş yaşamındaki talepleri, sadece iyi bir gelirle sınırlı kalmayıp, bireysel değerleriyle örtüşen markalarla çalışmak da öncelikelere dahil ediliyor.
Y kuşağı ise daha önceki nesillere göre daha fazla seyahat etme ve farklı kültürlerle etkileşimde bulunma arzusunda. Araştırmanın sonuçlarına göre, Y kuşağındaki katılımcıların %60’ı, hayatlarının bir bölümünde kendi işlerini kurma arzusunu dile getirdi. Bu, girişimcilik ruhunun ne denli güçlü olduğunu gösterirken, aynı zamanda özelleşmiş bir kariyer arayıp araştırmalarını daha kapsamlı bir şekilde yapma eğiliminde olduklarını da ortaya koyuyor. Bu bağlamda, iş dünyasında esneklik ve çeşitli becerilere sahip olma istekleri vurgulandığı kadar, tatmin edici projelerde yer alma arzusu da dikkat çekiyor.
Yine araştırmanın en dikkat çekici bulgularından biri, finansal bağımsızlık arzusu. Hem Z hem de Y kuşağı, maddi açıdan bağımsız olmak kadar, ekonomik belirsizliklerin üstesinden gelme arzusunu da dile getiriyorlar. Gençlerin %75'i, finansal güvenliğin sağlanmasının hayati bir öneme sahip olduğunu belirterek, yatırım ve tasarruf yapma istemelerinin yanı sıra, kendi hayallerine ulaşmak için sağlam bir ekonomik altyapıya ihtiyaç duyduklarını ifade etti. Ancak burada dikkat çeken bir başka unsur da, gençlerin bu güvenceyi sağlama konusundaki korkularıydı. %80'den fazla katılımcı, işsizlik, yüksek yaşam maliyetleri ve borç gibi olumsuz faktörler nedeniyle gelecekten korktuğunu dile getirdi.
Bu pek çok genç için, kariyer hedeflerini belirlemenin yanı sıra, finansal olarak da kendilerini güvence altına alma yoğunluğu taşımakta. Bilinçli bir tüketim anlayışını benimseme, tasarruf etme ve alternatif yatırım yöntemlerine yönelme gibi stratejiler, Z ve Y kuşağının gündelik yaşamlarında giderek daha fazla ön plana çıkıyor. Gençlerin bu kararlılıkları, geleceklerini daha sağlam temeller üzerine inşa etme arzularını da beraberinde getiriyor.
Sonuç olarak, Z ve Y kuşağının hayalleri, sadece maddi başarılarla değil, aynı zamanda bireysel tatmin, anlam arayışı ve sosyal sorumluluk bilinci ile şekilleniyor. Geleceklerine yönelik endişeleri, finansal bağımsızlık arzusu ve girişimcilik isteği, gençlerin çalışmalarında ve kariyer seçimlerinde belirleyici unsurlar haline geliyor. Araştırma sonuçları, bu genç kuşakların, sürdürülebilir bir gelecek için bireysel ve toplumsal hedeflerini bir arada tutma çabasının altını çizerken, onları daha iyi anlamanın yollarını da sunuyor.