Gaziantep, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle tanınan bir şehir. Ancak bu zenginliklerin en önemli parçalarından biri olan geleneksel el sanatları, günümüzde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Gaziantep'in asırlık meslekleri, ilk olarak Osmanlı döneminde önemli bir rol üstlenmiş ve şehrin sosyo-ekonomik yapısına büyük katkılar sağlamıştır. Ancak zamanla geleneksel sanatların azalması, bu mirasın geleceğini tehdit eder hale geldi.
Gaziantep'in el sanatlarının kökleri, yüzyıllar öncesine uzanıyor. Şehir, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve bu medeniyetler, kendine özgü el sanatlarını geliştirmiştir. O dönemde, bireylerin hem ihtiyaçlarını karşılamak hem de estetik anlayışlarını ifade etmek için el yapımı ürünlere büyük değer verilmiştir. Özellikle bakır işçiliği, seramik yapımı, dokuma ve telkâri gibi sanatlar, Gaziantep'in kültürel kimliğinin ayrılmaz birer parçalarını oluşturur. Bu sanatlar, hem estetik hem de fonksiyonel açıdan büyük bir öneme sahiptir. Ancak bu değerli mirasın korunması, günümüzde büyük bir sorun haline gelmiştir.
Son yıllarda, teknolojik gelişmeler ve kitlesel üretim yöntemleri, geleneksel el sanatlarının yerini almaya başladı. Üretimde hız ve maliyet etkisi arayan sanayi, el emeğinin yerini makinelerin aldığı ürünlere bıraktı. Bu durum, Gaziantep'teki zanaatkârların işlerini kaybetmelerine neden oluyor. Geleneksel sanatların yaşatılması için gerekli olan bilgi ve beceriler, genç nesiller arasında giderek azalmakta. Çoğu genç, kariyerlerini daha garantili iş alanlarında sürdürmeyi tercih ederken; bu değerli meslekler ise unutulmaya yüz tutmuş durumda.
Ayrıca, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları da geleneksel el sanatlarını desteklemek ve yaşatmak amacıyla çeşitli projeler geliştirmeye başladı. Ancak bu çabaların yeterli olup olmadığı tartışma konusu. Geleneksel sanatların yaşatılması için, toplumun bu konudaki bilincinin artırılması ve eğitim programlarının hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır. Çünkü geleneksel sanatlar sadece iş gücü değil, aynı zamanda kültürel bir mirasdır. Gaziantep'in kimliğini oluşturan bu mesleklerin yaşatılması, şehrin geleceği açısından kritik bir durumdadır.
Esnaf ve sanatkârların yanı sıra, iş dünyasının da bu konuda sorumluluk alması gerekiyor. Yerel ürünlerin ve el emeği göz nuru işlerin tanıtılması, hem ekonomik katkı sağlayacak hem de geleneksel sanatların yaşatılmasına olanak tanıyacaktır. Ayrıca, turizmin de katkısıyla bu el sanatlarının sergilenmesi, hem yerel topluluklara hem de dışarıdan gelen ziyaretçilere sunulması, bu sanatların değerini artıracaktır. Gaziantep, hem tarihi hem de kültürel yapısıyla, bu el sanatlarını yaşatacak tüm koşullara sahipken, bu potansiyelin değerlendirilmesi büyük önem taşıyor.
Sonuç olarak; Gaziantep'in asırlık el sanatları, sadece bir meslek ve gelir kaynağı değil, aynı zamanda zengin bir kültürel mirasın parçasıdır. Bu değerlerin korunması, geleceğe taşınması ve genç nesillere aktarılması için hepimize büyük sorumluluklar düşmektedir. El sanatlarının yok olmasına izin vermemek, hem şehrin kimliğini korumak hem de gelecek nesillere güçlü bir miras bırakmak için elzemdir. Bu nedenle, Gaziantep'in geleneksel el sanatları yaşamaya devam etmeli; kültürel zenginliği, tüm dünyaya tanıtılmalıdır.